TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Aşağıdaki sorularımın Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gereğini arz ederim.
Umut ORAN
CHP İstanbul Milletvekili
Bilindiği üzere Anayasa’nın 166. Maddesi “Planlama; Ekonomik ve Sosyal Konsey” başlığına sahiptir ve maddede; “Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı, özellikle sanayii ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ülke kaynaklarının döküm ve değerlendirilmesini yaparak verimli şekilde kullanılmasını planlamak, bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak Devletin görevidir. Planda millî tasarrufu ve üretimi artırıcı, fiyatlarda istikrar ve dış ödemelerde dengeyi sağlayıcı, yatırım ve istihdamı geliştirici tedbirler öngörülür; yatırımlarda toplum yararları ve gerekleri gözetilir; kaynakların verimli şekilde kullanılması hedef alınır. Kalkınma girişimleri, bu plana göre gerçekleştirilir. Kalkınma planlarının hazırlanmasına, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce onaylanmasına, uygulanmasına, değiştirilmesine ve bütünlüğünü bozacak değişikliklerin önlenmesine ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/23 md.) Ekonomik ve sosyal politikaların oluşturulmasında hükümete istişarî nitelikte görüş bildirmek amacıyla Ekonomik ve Sosyal Konsey kurulur. Ekonomik ve Sosyal Konseyin kuruluş ve işleyişi kanunla düzenlenir” denilmektedir.
Ekonomik ve Sosyal Konseyin Kuruluşu, Çalışma Esas Ve Yöntemleri Hakkında Kanuna göre ise Ekonomik ve Sosyal Konsey (ESK) 3 ayda bir toplanabilir. Bilindiği üzere ESK son olarak 5 Şubat 2009 tarihinde toplanmıştır. Bu çerçevede,
1- Başkanı bulunduğunuz, ESK’nın 3 ayda bir toplanması gerekliliği ortadayken, 5 Şubat 2009 tarihinden itibaren geçen yaklaşık 32 aylık sürede ESK’yı niçin yeniden toplamadınız?
2- Tüm dünyada halen süren büyük bir ekonomik kriz mevcut ve tüm ülkelerin ana gündem maddeleri arasında ekonomik kriz ve işsizlik bulunuyor. Türkiye’ye de yansıyan olumsuzluklar bilinmesine rağmen siz ekonominin aktörleriyle niçin bir araya gelmiyorsunuz? Esasen Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRKİŞ), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ), Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), TOBB gibi reel sektörlerin temsilcileri krizin baskısı altında ezilen on milyonlarca yurttaşımızı temsil etmektedir. Sonuç olarak ESK’yı toplamamanız on milyonlarca insanımızın dertlerinize duyarsız kaldığınız anlamına gelmiyor mu?
3- Yasa ile düzenlenmişken geçen yıl 12 Eylül 2010’da yapılan referandumla anayasal kurum haline getirmeniz ESK ile ilgili olarak bu durumda neyi değiştirdi? ESK’yı yeniden toplamayacaksanız niçin geçen yıl TBMM gündemine konuyu getirip anayasa değişikliği sürecini başlattınız? Bu durumda Anayasa değişikliği için harcanan zaman ve milyonlarca TL’lik kamu kaynağının en azından ESK’ya düşen kısmı boşa gitmiş olmuyor mu?

Print Friendly, PDF & Email