OCAK-KASIM 2010 ÖDEMELER BİLANÇOSU VERİLERİ AÇIKLANDI

2009 yılının Kasım ayında 1 milyar 825 milyon dolar açık veren cari işlemler hesabı, 2010 yılının aynı ayında yüzde 225 artarak 5 milyar 933 milyon dolar açık verdi. 2010’un Ocak-Kasım döneminde ise cari açık, yüzde 277 arttı ve 11 milyar 38 milyon dolardan 41 milyar 630 milyon dolara yükseldi.
Cari açığın temel kaynağı dış ticaret açığı olmaya devam ediyor. Dış ticaret açığı Kasım ayında 2009 yılının aynı ayına göre yüzde 144.5 oranında artarak 6 milyar 368 milyon dolara ulaştı. Dış ticaret açığı bu düzeye ulaşmış iken hükümetin hala büyük ihracat atağından bahsetmesi ve buna kimi çevrelerin inanması, savunması ne politika ahlakına ne de iş ahlakına sığmaktadır.
Unutmayalim ki cari açık tasarruf açığıdır. Bu hükümet başkalarının tasarrufu ile düğün dernek yapmaktadır. Bu düğünün bedeli esasında halk tarafından ve kayıtlı sermaye tarafından ödenecektir. CHP bu konu da herkesi uyarmaktadır.
Yılın İlk On Bir Ayında Dış Ticaret Dengesi 49 Milyar Dolar Açık Verdi:
2009 yılı ilk 11 aylık döneminde 21 milyar 424 milyon dolar açık veren ödemeler dengesi tablosundaki dış ticaret dengesi, 2010 yılının aynı döneminde 48 milyar 984 milyon dolar tutarında açık verdi. Bu dönemde, 2009 yılının aynı dönemine oranla ihracat gelirleri yüzde 10.9 oranında artarak 102 milyar 124 milyon dolara ve bavul ticareti gelirleri de yüzde 6.7 oranında artarak 4 milyar 671 milyon dolara yükselirken, ithalat harcamaları yüzde 31 oranında artarak 164 milyar 921 milyon dolara ulaştı.
Uygulanan Yanlış Kur ve Turizm Politikaları Nedeni ile Artık Türkiye’ye Turist de Gelişi de Hız Kesti ve Net turizm Gelirleri Yüzde 7.6 Düştü:
2010 yılının 11 aylık döneminde turizm gelirleri 2009 yılı aynı dönemine oranla yüzde 3 azalarak 19 milyar 546 milyon dolara düştü. Buna karşın  turizm giderleri yüzde 17.4 artarak 4 milyar 343 milyon dolara yükseldi. Sonuç da bu dönemde dönemde, net turizm gelirlerinin 2009 yılının aynı dönemine oranla yüzde 7.6 azalarak 15 milyar 203 milyon dolara düştüğü gözlemlendi.
Türkiye’ye Doğrudan Yatırım Girmiyor Tam Aksine Çıkıyor. Doğrudan Yatırım Çıkışı Ocak-Kasım 2010 Döneminde 2.5 Milyar Dolara Ulaştı:
Ücret ödemeleri ve yatırım geliri kalemlerinden oluşan gelir dengesi kalemi, 2010 yılının Ocak-Kasım döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6.6 azalarak 6 milyar 940 milyon dolar net çıkış kaydetti. Yatırım geliri kaleminin altında yer alan doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları ve faizlerden oluşan diğer yatırımlarda gerçekleşen net çıkışlar, sırasıyla 2 milyar 483 milyon, 534 milyon ve 3 milyar 806 milyon dolar oldu.
Türkiye’yi istikrarlı ülke ilan eden, CHP’nin iktidara gelme olasılığı olsa uluslararası yatırım çevreleri Türkiye’nin derecelendirme notunu düşürür diyen, çok konuşan, iş yapmayan Maliye Bakanı’nın kulaklarını hep beraber çınlatalım. Hep beraber diyoruz, çünkü Maliye Bakanı, kralının çıplak olduğunu fark edemeyecek kadar kör.
Elalemin Parası İle düğün Dernek Yapanların Kaynağı Olan Portföy Yatırımlarındaki Net Sermaye Girişi 16.5 Milyar Dolara Ulaştı:
2009 yılının Ocak-Kasım döneminde 851 milyon dolar net sermaye girişi olurken, portföy yatırımlarında 2010 yılının aynı döneminde 16 milyar 514 milyon dolar tutarında net giriş sağlandı.
Bu dönemde yurtiçinde yerleşik kişilerin yurtdışında menkul değer alım-satımları ile ilgili olarak, 2009 yılının Ocak-Kasım döneminde 2 milyar 646 milyon dolar net alım, 2010 yılının aynı döneminde de 3 milyar 305 milyon dolar tutarında net alım yapıldı.
Portföy yatırımları kaleminin yükümlülükler bölümü altında, yurtdışında yerleşik kişilerin hisse senedi piyasasında Kasım ayında yaptığı 730 milyon dolar tutarında net alım ile birlikte Ocak-Kasım döneminde toplam 4 milyar 253 milyon dolar net alım gerçekleştirdiği görüldü.
Genel Hükümet, Kasım ayında yurtdışında tahvil ihracı yoluyla 686 milyon dolar tutarında borçlanma gerçekleştirerek 2010 yılı Ocak-Kasım döneminde 4 milyar 82 milyon dolar net borçlanmada bulundu.
Öte yandan, devlet iç borçlanma senetleri piyasasında yurtdışı yerleşik kişilerce Kasım ayında yapılan 294 milyon dolar tutarındaki net alımla birlikte Ocak-Kasım 2010 döneminde toplam 10 milyar 262 milyon dolar tutarında net alım gerçekleştirildi.
Sanayi Uretimi
Turkiye Istatistik Kurumu (TUIK) 2010 yili Kasim ayi sanayii uretimi endeksini acikladi. Buna gore, Kasim ayinda sanayii uretimi bir onceki yilin ayni ayina gore yuzde 9,1 artti. ANCAK, SANAYİ ÜRETİMİ KASIM AYINDA, BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE İSE YÜZDE 9.7 ORANINDA GERİLEME GÖSTERDİ.
Kasim ayinda bir onceki yilin ayni ayina gore 7 sektorde sanayii uretiminde gerileme yasandi. Bu sektorlerin basinda yuzde 16,4’le tutun urunleri imalati, yuzde 13.7’yle makine ve ekipmanlarin kurumu ve yuzde 6,2’yle giyim esyasi imalati geliyor.
OTE YANDAN, EKONOMIMIZIN LOKOMOTIF SANAYILERINDEN IMALAT SANAYIINDEKI URETIMDEKI DUSUS YUZDE 10.7 SEVIYELERINDE GERCEKLESMISTIR. YINE RAKAMLARIN DETAYLARI INCELENDIGI ZAMAN GORULMEKTEDIRKI, IMALAT SANAYII ARALIK AYI KAPASITE KULLANIM ORANI BIR ONCEKI AYA GORE AZALARAK YUZDE 75.6 SEVIYESINDE GERCEKLESMISTIR. OZELLIKLE ISTIHDAMA VE IHRACATA YONELIK EN ONEMLI SANAYI DALLARINDAKI BU DUSUS EKONOMIMIZIN GELECEGI ICIN TEDIRGIN EDICIDIR.
Sanayii Uretimi ve Kapasite Kullaniminda Hal Boyleyken hukumet, ekonomimizdeki buyume rakamlariyla gunlerdir boburlenmektedir:
Evet, Turkiye Istatistik Kurumu verilerine gore ekonomimiz yilin ucuncu ceyreginde yuzde 5,5 buyumustur. Hatta ve hatta 9 aylik donemdeki buyume rakamlari goze alindiginda bu oran yuzde 8,9’la Dunya’nin ikinci en hizli buyuyen ekonomisi oldugumuzun altini cizmektedir.
PEKI, DURUM BU KADAR TOZ PEMBE ISE BASBAKANLIK TURKIYE ISTATISTIK KURUMU’NUN 6 OCAK PERSEMBE GUNU YAYINLADIGI RAPORA GORE TURKIYE’DE FERTLERIN YUZDE 18,08’ININ YANI 12 MILYON 751 BIN KISININ YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA YASADIGI GERCEGINI NASIL ACIKLAYACAKSINIZ? ZANNETMEYINIZ KI YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA YASAYAN KISI SAYISI YILDAN YILA AZALMAKTADIR. KRIZIN EN DERIN SEKILDE HISSEDILDIGI 2009 YILINA GORE, BUYUME REKORLARI KIRDIGIMIZ SOYLENEN 2010 YILINDA YOKSULLUK SINIRI ALTINDA YASAYAN INSAN SAYIMIZ YUZDE 6 ORANINDA ARTMISTIR. YİNE KENDİ AÇIKLADIKLARI RAKAMLARA GÖRE, YOKSULLUK, KIRSAL BÖLGELERDE YÜZDE 40’LARA DAYANMISTIR.
DEMEK Kİ BİRİLERİ ZENGİNLEŞİRKEN HALK FAKİRLEŞMEYE DEVAM EDİYOR. AKP’NİN YALANCI BAHARI YALNIZCA BASBAKAN’IN YANDAŞLARINA YANSIYOR.
HALK, AKP İKTİDARI ALTINDA GİDEREK DAHA DA FAKİRLEŞİYOR. ÜSTUNE USTLUK BU FAKİRLEŞME, ENFLASYON RAKAMLARI ACIKLANIRKEN ORTULMEYE CALISILIYOR. MEMURUMUZA, ISCIMIZE, EMEKLIMIZE VERILECEK ZAMLAR ENFLASYON ORANINDA OLACAGINDAN, BU RAKAMLARIN HESAPLANMASINDA HALKIN TUKETTIGI URUNLER YERINE, FLUT GIBI, BOS MUZIK KAYIT CIHAZI GIBI, EPILASYON CIHAZI GIBI URUNLERIN OLDUGU BIR SEPET KULLANILIYOR. YANI, VATANDAŞIN SEPETİ BOŞALIRKEN RECEP BEY’İN SEPETİ BU BOŞALMAYI BAŞARI DİYE SUNMAYA YARIYOR.
Hukumetin Baskici, Otoriter Uygulamalari ve Yasam Tarzina Mudahaleleri:
Bu hafta 10 Ocak tarihinde “çalışan gazeteciler gününü” kutladık. Basın özgürlüğünün ileri demokrasilerin vazgeçilmez bir unsuru olarak kabul gördüğü 2000’li yıllar, AKP iktidarının basına karşı sürdürdüğü sistematik baskıların sonucunda Türkiyenin basın özgürlüğü siciline kara bir leke olarak geçmektedir.
İktidarın bireylerin yaşam tarzına açık bir müdahale amacıyla her geçen gün daha da sertleştirerek uyguladığı buyurgan, otoriter, özgürlük karşıtı üslubun yalnizca basin degil, sanat, kültür, ve spor alanında da uygulandığını kaygıyla izlemekteyiz.
Orneğin, bu hafta kabul edilen Tutun ve Alkol Yasasi ile Türk sporuna 1976 yılından beri hizmet eden, binlerce gencimizi sokaktan kurtarıp onlara spor yapma imkanı tanuyan, alt yapıdan sayısız sporcu yetiştiren, Türkiye’ye takım sporlarında ilk Avrupa Kupasını kazandıran, dolayısıyla ülke tanıtımına rakamlarla ölçülemeyecek büyüklükte katkı sağlayan Efes Pilsen kulübü’nün faaliyetlerine son vermesi gündeme gelmektedir.Doğrudan bu ülkenin gençlerine sağlanan böyle bir kaynağın yok edilmesini gündeme getirecek katılıkta bir yasanın,”gençleri korumak” amacından çok, belirli bir sektör üzerinde ‘ideolojik’ baskı kurma amacını taşıdığı ve bu anlamda özgürlük karşıtı olduğu açıktır.
Ote yandan sayın Başbakanın Kars’daki bir heykelle ilgili olarak kullandığı ‘ucube’ ifadesi, AKP iktidarının ağzından ısrarla düşürmediği ‘özgürlük’ söyleminin içi boşluğunun apaçık bir kanıtıdır.
Demokratik toplumlarda ‘özgürlüğün’ simgesi olan sanat eserlerine Başbakan tarafından layık görülen aşağılayıcı muamele AKP’nin kırıklarla dolu demokrasi karnesine eklenmiş bir zayıf nottur.AKP iktidarının genelde her türlü özgürlüğe, özellikle de sanat özgürlüğüne olan olumsuz yaklaşımı Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, bir televizyon dizisi hakkında ne yasalarla ne de evrensel demokratik normlarla meşrulaştırılması mümkün olmayan açıklamasıyla da somutlaşmıştır.
Çağdaş-demokratik bir ülkenin başbakan yardımcısının bir televizyon dizisi hakkında ‘gereği yapılacak’ diyebilmesinin kabul edilmesi söz konusu olmadığına göre, AKP iktidarının Türkiye vizyonunun bırakın özgürlükçü olmayı, tam aksine son derece otoriter olduğu açıktır.
Başbakanların heykellere ‘ucube’, başbakan yardımcılarının “televizyon dizileri hakkinda geregi yapilacak” deme cesaretini buldugu bir ülkenin evrensel demokratik normlara uygun yönetilmediği kesindir.

Print Friendly, PDF & Email