Geçtiğimiz hafta sonunun ben ve Bolulular için, anneler günü olmasından öte bir anlamı vardı.11-13 Mayıs tarihleri arasında Bolu’da, şehrin manevi babası İzzet Baysal için her yıl düzenlenen, “İzzet Baysal Şükran Günleri – Bilim, Kültür, Sanat Festivali” gerçekleştirildi. Bu vesile ile Bolu’nun bu örnek şahsiyetini bütün okurlarıma yeniden tanıtmak, tanıyanlara ise bir kez daha hatırlatmak isterim. Böylece, bu topraklardan çıkan değerlerin kıymetini daha iyi anlayacağımıza ve geleceğe dair umutlarımızın güçleneceğine inanıyorum. Bence İzzet Baysal, sosyal sorumluluk ve örnek kişilik gibi unsurlar dikkate alındığında sadece Türkiye için değil, Dünya için dahi örnek, mümtaz bir şahsiyettir. Gerçekten de hiçbir ilin İzzet Baysal gibi bir babası olmamıştır. Eğitim, sağlık, kültür gibi farklı alanlarda, toplumun ihtiyacı olan bütün kesimleri için üniversite, eğitim kurumları, sağlık tesisleri ve sosyal hizmet tesisleri gibi çok farklı alanlarda Bolu’ya 123 tesis kazandırmıştır. Kısacası, İzzet Baysal bütün varlılığını ve zenginliğini Bolu’ya ve Bolu halkına hediye etmiş; adeta devletin sorumluluğunda birçok kamusal alanda şehrin ihtiyaçlarını karşılamıştır. Bolulular da, İzzet Babaları için yılın 365 günü dua ediyor, geçtiğimiz haftasonu düzenlenen festivalde olduğu gibi 3 gün boyunca şükranlarını düzenlenen festival ile sunuyorlar. Son 3 yılda ise İzzet Baysal Şükran Günleri kapsamında “Sosyal Sorumluluk Ödülleri” veriliyor. Bu ödülün tertip edilmesini rahmetli İzzet Baysal’ın yeğeni ve İzzet Baysal Vakfı’nın kurucu üyesi değerli Ahmet Baysal’a önermiş, o da uygun görmüştü.  Bildiğiniz üzere sosyal sorumluluk, “gönüllülük esasına dayalı, karşılıksız yapılan toplumsal hizmetler”dir. Ben bu ödül önerisinde bulunurken amacım; hem rahmetli İzzet Baysal’ın ve yaptıklarının daha geniş kitleler tarafından tanınmasını sağlamak, hem topluma karşılıksız hizmet eden insanları onurlandırmak, topluma örnek olarak sunmak hem de yeni hayırseverleri, toplum gönüllülerini teşvik etmekti. Bu yıl ödül için yapılan değerlendirmede jüri oybirliği ile Elginkan Vakfı’nı ve Elginkan Vakfı’nın yönetim kurulu başkanı Av. Necla Baltacıoğlu’nu ödüle layık gördü. Gerçekten de nasıl Sn. Ahmet Baysal Bolu’nun abisi konumunda ise Sn. Necla Baltacıoğlu da ablası konumundadır. Bolu’da mutluluk verici veya üzücü bir olay olduğunda bizi arayan ilk iki kişi Ahmet bey ile Necla hn’dır. 2007 yılında da Bolu Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) olarak kendilerini Bolu’ya davet ettik ve ilimizin onursal insanları sıfatıyla kendilerine birer plaket takdim etmiştik. Bu yıl Sosyal Sorumluluk Ödülü’ne layık bulunan Elginkan Vakfı’nı ve çok değerli kurucularını bir kez daha anımsatmak isterim. Kamuoyunda daha çok E.C.A markası ile tanınan Elginkan Grubu, Türkiye’nin en köklü müteahhitlik ve mühendislik gruplarından birisidir. Daha 1954 yılında, Elginkan ailesinin üç ferdi; anne Ümmehan Elginkan ve iki oğlu; Hüseyin Ekrem Elginkan ve Hüseyin Cahit Elginkan; Elginkan Vakfı’nın kurulma kararını almışlar. Grubun, en tanınmış markaları E.C.A’yı 1957 yılında yani vakfın kuruluşundan üç yıl sonra kurduğu dikkate alındığında ailenin sosyal sorumluluğu verdiği önem ortaya çıkıyor. Yine, Elginkan Vakfı’nın grubun ticari iştiraklerini yönettiği ve buralardan gelen geliri vakıf faaliyetlerine ve sosyal sorumluluk faaliyetlerine aktardığını göz önüne alırsak bunun örnek bir kurumsallaşma hikayesi olduğunu görürüz. İşte bu çok değerli kurum bugün Elginkan Vakfı’nın yönetim kurulu başkanı Av. Necla Baltacıoğlu ve çalışma arkadaşlarının fedakar çalışmaları ile daha da büyütülmekte, topluma karşılıksız hizmetler sunmaktadır. Bu vesile ile rahmetli İzzet Baysal ile Elginkan vakfı kurucuları rahmetli Ümmehan Elginkan’ı, Hüseyin Ekrem Elginkan’ı ve Hüseyin Cahit Elginkan saygıyla anmak isterim. Eminim İzzet Baba aramızda olsaydı, kendi adına verilen böylesi anlamlı ödüle bu yıl Elginkan Vakfı’nın seçilmesinden büyük mutluluk duyardı.

Print Friendly, PDF & Email