22 Nisan tarihinde, Ulusal Egemenlik Bayramı’ndan birgün önce, ulusal mücadelemizle belki de en fazla özdeşleşmiş bölgemiz olan Ege Bölgesi’ni ziyaret ettim. Ziyaretimin amacı, muhtemelen birçok okurumuzun takip ettiği üzere CHP’nin 32. Olağan Kongresi’ndeki genel başkan adaylığım idi.  Genel başkan adaylığı kampanyam çerçevesinde 7 Bölge’de 17 ili ziyaret ettim. Çalışma arkadaşlarımla son durağımız Ege Bölgesi’nde Aydın, Manisa ve İzmir illeri oldu. Bu sayede baba ocağım Manisa’yı da ziyaret etme fırsatı bulmak ayrıca mutluluk vericiydi.
Bu illerimizde CHP il başkanları; il ve ilçe yöneticilerimiz ile bir araya geldik. Gerçekten de bütün bölge ve illerde CHP yöneticileri ve üyeleri tarafından son derece sıcak bir şekilde karşılandık. Bu görüşmelerimizde, hem kendimizi ve projelerimizi paylaşma hem de onların görüşlerini dinleme fırsatı bulduk. Bu görüşmelerimizin hem kampanya sürecimiz hem de ilerleyen süreçte gerçekleştireceğimiz çalışmalar bağlamında son derece faydalı olduğunu belirtmek isterim. Elbette gerek Ege’nin gerekse İzmir’in bu Anadolu gezimiz içersinde özel bir yeri vardı. Ulusal mücadelemize son noktayı koyduğumuz, İktisat Kongresi’ni gerçekleştirdiğimiz İzmir, Türkiye tarihi için olduğu kadar CHP tarihi açısından da büyük önem taşımaktadır. İzmir’in kurtuluşu ile CHP’nin kuruluşu aynı gün, ‘9 Eylül’ tarihinde gerçekleşmiştir. Kısacası İzmir’in tarihi ile CHP’nin tarihi ortaktır. İzmir de, Cumhuriyet’e ve CHP’ye olan bağlılığını her seçimde CHP’ye gösterdiği teveccühle ortaya koymuştur.
Vatansever İzmir’de sıcak karşılama
Türkiye’nin kurtuluşunda ve Cumhuriyet’in kazanımlarında bu kadar büyük bir rolü olan İzmir’i Sn.Başbakan’ın geçtiğimiz yıllarda yakışıksız sıfatlarla itham etmesi büyük bir haksızlıktır. İzmir, Cumhuriyet ve devletimizin kazanımları konusunda ortaya koyduğu tavır ile bu haksızlığı defalarca ispatlamıştır. Örneğin, geçtiğimiz yıl 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda İzmir’e bir kongre için gelmiştim. O günlerde, yurdun dört bir yanında vatandaşlarımız evlerinin balkonlarına bayraklarını asmıştı. O dönemde İzmir’e yaptığım bir ziyarette önemli bir detay dikkatimi çekmişti. İzmir’deki birçok evin balkonunu bir değil ikişer bayrak süslüyordu. Kısacası İzmir, ulusal egemenlik ve vatanseverlik konusunda Türkiye ortalamasının üzerinde bir tavır sergiliyordu.
İşte Cumhuriyet’in kalesi konumundaki İzmir’de ben de CHP yöneticilerini ve Gözlem Gazetesi’ni ziyaret ettim. CHP il yöneticileri, İzmir’in CHP’li Belediye Başkanı ile görüşmelerimiz oldu. Benim İzmir ziyaretim, bir gün önce başka bir CHP Genel Başkan adayının CHP İl Başkanlığı’na kabul edilmediği polemiklerinin ardından gerçekleşmişti. Açıkçası İzmir CHP İl Başkanı Sn.Kemal Karataş ve diğer CHP yöneticileri tarafından sıcak bir şekilde karşılandığımı belirtmek isterim. Bu şekilde partililerle sıcak bir şekilde bir araya gelmek beni ayrıca mutlu etti. Umarım, bütün parti yöneticileri ve üyeleri olarak bu hasletlerimizi kaybetmeyiz. Bu bağlamda, CHP il yöneticileri ve üyelerine birkez daha teşekkür etmek isterim.Kişisel olarak, daha önce de belirttiğim üzere siyasette ve CHP’de yola devam ettiğimi vurgulamak istiyorum. Bundan sonra da, CHP’nin gerek yerel gerekse yerel seçimlerde başarılı olması için var gücümüzle çalışacağız. Bu bağlamda, Ege’yi önümüzdeki dönemde de birçok kez ziyaret etme fırsatı yakalayacağımı ifade etmek isterim.

Print Friendly, PDF & Email