Siyahi lider Martin Luther King, 28 Ağustos 1963’te, 300 bin kişinin önünde yaptığı tarihi konuşmasında, “Bir rüyam var..” diyordu. King, ABD’de, siyahlara yönelik ırkçı davranışların hüküm sürdüğü acılı bir dönemde, acıları aşıp ABD halkının önününe bir kardeşlik ideali koymuştu. Eğer, bu kasım ayında dünyanın süpergücü ABD’de yapılacak seçimlerin en güçlü aday adaylarınında birinin siyahi lider Barack Obama’nın olduğunu düşündüğümüzde, bu inancın Amerika’da filiz verdiğini ve King’in o naif rüyasının nasıl gerçekleşmekte olduğunu görebiliriz.
Böyle anlarda insanın rüyalara, hayallere, umutlara inancı artıyor. Kelebek etkisi teorisini düşündüğümde bazen güçlü bir umudun, büyük bir değişim için önemli bir başlangıç olduğunu düşünüyorum.
Ben de, bu yazımda sizle bir rüyamı paylaşacağım. Güneydoğu’ya, GAP Bölgesi’ne dair bir rüya bu… Elbette benim hayalim King’inki ile kıyaslanamayacak ölçüde küçük… Ama rüyamın bölgedeki milyonlarca vatandaşımız ve Türkiye’nin geleceği açısından değerli bir umut olduğununa inanıyorum. Bundan 15 yıl sonrasında şöyle bir GAP Bölgesi hayal ediyorum.
Küresel anlamda 20 milyar dolar büyüklüğündeki organik hazır giyim endüstrisinde, GAP Bölgesi dünya lideri konumundadır. Güneydoğu’da organik pamuktan üretilen kumaşlar, yine Güneydoğu illerimizde dikilip dünya pazarlarına gönderilmektedir. Adıyaman’da faaliyet gösteren organik konfeksiyon enstitüsü, yurtdışında da onlarca akademisyenin, öğrencinin takip ettiği bir merkez konumundadır.
GAP Bölgesi’nde uygulanan sürdürülebilir üretim modelinin en önemli ayağını bölgedeki yenilenebilir enerji üretimi sağlamaktadır. Bölgede kurulu güneş-rüzgar ve hidro elektrik santralleri sayesinde, bölgenin hem hane hem de sanayi elektriğinin tamamı yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanmaktadır. Dünyanın atmosfere en az karbon salınımı yapan bölgesi GAP olmuştur.
2023 yılında, Cumhuriyetimizin 100.yılında dünyanın en önemli kültür turizm destinasyonu GAP Bölgesi seçilmiştir. 2023 yılında bölgeyi 20 milyon yabancı turist ziyaret etmiştir.
HERŞEY BİR UMUT’LA BAŞLAR
Bölgede teröre yönelik sürdürülen askeri mücadele ve Kuzey Irak’a yönelik askeri operasyonun yeni bittiğini göz önünüde bulundurduğumuzda bu hayallerin birçok okura fazla iddialı geleceğinin farkındayım. Açıkcası ben 1996 yılından beri bu hayal ile yaşıyorum ve bu hayal için çalışıyorum. “ Yerinde İş, Aş, Sosyal Barış “.  Öyleyse, size bölgeyi ve Türkiye’yi bu hayale taşıma potansiyeline sahip bir projenin ilk tohumlarının GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı’nın koordinasyonunda atılmakta olduğu haberini iletmek isterim. Her büyük hayalin bir umut ile başladığına inananlardan iseniz, bu başlangıcın güçlü bir adım olduğunu söyleyebilirim.
GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı’nın, uluslararası uzmanlar ile birlikte,  farklı kamu ve sivil toplum kurumları ile geçtiğimiz yıl başlattığı “Rekabet Gündemi” çalışması kapsamında, bölgenin rekabet üstünlüklerine sahip olduğu sektörler, ‘yenilenebilir enerji’, ‘organik giysi’, “organik tarım” ve ‘turizm’ olarak belirlendi. UNDP, AB gibi yabancı kurumların da destek verdiği projede, ana kalkınma modeli olarak kümelenme stratejisinin kullanılması öngörülüyor. Bu çalışmada fiili olarak düğmeye basılması için, hükümetin kümelenme yaklaşımını esas alan, bölgedeki yatırım ortamını iyileştirecek, bir bölgesel teşvik paketinin açıklaması beklenmektedir.
Bu kapsamda, kısa vadede şu adımlar atılmalıdır…
GAP İdaresi’nin deneyimleri ışığında belirlenecek olan, ulusal ve küresel bazda potansiyel taşıyan sektörler için bazı vergi muafiyet ve indirimleri devreye konulmalıdır.( Enerji indirimi, üsretlerin vergiden muaf olması gibi…)
Ayrıca bölgede asgari ücret kavramı serbest bırakılarak, yaşam şartları ve geçim standardında  il bazında arz ve talep buluşması sağlanmalıdır.
Bu tespit sürecinde, kümelenme yaklaşımı dikkate alınmalıdır. Böylece kısa vadede GAP’taki yatırım ortamında bir iyileşme sağlanarak bölgeye öne çıkan sektör ve iş kollarında yatırımlar çekilecektir. Bu girişim bölge ekonomisi ve bölgedeki şirketler adına cansuyu niteliğinde olacaktır.
Orta vadede ise, ‘rekabet odakları projesi’ kapsamında bölgenin rekabet gücünü yükseltmeye yönelik adımlar atılmalıdır. GAP Rekabet Odakları projesi kapsamında 10 yıllık bir vizyon oluşturulmalıdır. Bu doğrultuda, bölgenin ana sektörleri konumundaki turizm, ticaret ve tarıma dayalı sanayinin geliştirilmesi amacıyla, ‘sanayi, bölgesel kalkınma, girişimcilik, inovasyon ve turizm politikaları’ tespit edilmelidir. Buna ilave olarak da; eğitim, ulaştırma ve sağlık gibi sosyoekonomik destekleyici alanlarda devlet yardımlarının hangi araçlar ile devreye girmesi gerektiği somut olarak belirlenmelidir.
Sadece bu adımların atılması dahi bölgenin geleceğine dair, insanımızın rüyalarını yeniden yeşertmeye yetecektir…
Saygılarımla,
Umut Oran

Print Friendly, PDF & Email