Bugün, gerek Türkiye’nin Güneydoğu’su gerekse Türkiye’nin komşusu Irak’ta en önemli gündem maddelerinin başında güvenlik ve terör sorunu gelmektedir.

Bu sorunun çözümü için askeri güvenlik tedbirlerinin yan sıra ekonomik çalışmaların da gündeme alınması gerekmektedir. Ulusal bütünlüğümüzün korunması adına, ‘Anaların çocuklarının dağdan inmelerini değil, işten dönmelerini bekledikleri’ bir ekonomik ortamı oluşturmaya çalışmak, bu konuda proje üretmek biz iş dünyasının sorumlulukları arasındadır.

Bu noktada, ilk olarak ABD eski başkanı Bill Clinton’un 1999 yılında Türkiye ziyaretinde gündeme getirdiği, ardından 2002 yılında Ecevit’in başbakan olarak ABD’ye düzenlediği ziyaret esnasında gündeme getirilen Nitelikli Sanayi Bölgeleri (NSB-QIZ) projesinin tekrar gündeme getirilmesinin yararlı olduğu düşüncesindeyim.

Bu proje, öncelikle işsizlik ve terörle boğuşan Türkiye’nin Güneydoğu’sunda başlatılabilir. Burada başarıya ulaşmasının ardından projeye, yine Türk iş adamlarının insiyatifi ve aktif katılıyla Irak’ın Kuzey Bölgeleri de dahil edilebilir.

Böylece, hem Türkiye’nin Güneydoğu’sunda yeni bir kalkınma ivmesi oluşur; hem de bölgede yaşayan vatandaşlarımız ‘iş ve aş’ imkanına kavuşur. Türkiye’deki modelin başarılı olmasının ardından, komşumuz Irak halkına da Türk iş adamları aracılığıyla refah götürme imkanına kavuşuruz. Bu da, politik anlamda Türkiye’nin Irak üzerindeki soft power’ını (yumuşak güç-sosyal ve ekonomik güç) artırma imkanı sunar.

Stratejik ortaklığın ekonomik ayağı tamamlanmalı

Bu projenin geçekleşmesi adına mevcut konjonktürün birkaç açıdan önemli fırsatlar sunduğu kanısındayım:

Bu ay Başbakan Erdoğan ve ABD Başkanı Bush arasında gerçekleşen görüşmede Başkan Bush, PKK’yı düşman ilan etmiş; Türkiye’nin terörle mücadelesini desteklediklerini ifade etmiş; Türkiye’nin ABD’nin ‘stratejik ortağı’ olduğunu tekrar belirtmiştir. Yine, ABD yetkilileri her fırsatta gerek Irak’ın gerekse bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınmasına büyük önem verdiklerini belirtmektedirler.

Bu noktada müttefikimiz ABD’nin, NSB aracılığıyla Türkiye’de terörün önlenmesine ve bölge barışına önemli katkı sunabileceğine inanıyoruz. Böylece ABD, Türk halkına dostluğunu kanıtlamak adına önemli bir fırsat yakalayacak; stratejik ortaklığın ekonomi ayağını güçlendirmek adına değerli bir adım atmış olacaktır.

ABD yönetiminin şu noktaları değerlendirmesi gerektiği inancındayız:

Türkiye ile müttefiki ABD arasındaki ilişkiler, Irak’taki istikrarsızlık ve onun Türkiye’ye terör olarak yansıması nedeniyle büyük sıkıntılar yaşamaktadır. En önemlisi de, yapılan araştırmaların gösterdiği üzere, Türk vatandaşlarının ABD’ye yönelik sempatisi her geçen gün azalmaktadır. Zaten Türkiye’nin ABD ile ilişkileri özellikle güvenlik ve askeri odaklı ilerlemektedir. Stratejik ortaklık olarak nitelendirilen ilişkilerin ekonomik ve sosyal ayağı son derece zayıftır. Bu nedenle güvenlik konularındaki bir zafiyet, ilişkilerin krize sürüklenmesine yol açmaktadır. NSB’ler aracılığıyla, bu ilişkilerin ekonomik ve sosyal bacağı tamamlanabilir. İlişki daha sürdürülebilir kılınabilir.

Bu noktada Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin, Soğuk Savaş’ın ardından yaşadığı hızlı gelişime dikkat çekmek isterim. Farklı tarihsel nedenlerle, iki ülke arasındaki mesafeli ilişkiler, Rusya ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişmesi ile birlikte yerini sıcak, olumlu duygulara bıraktı. Bunda, kuşkusuz KOBİ düzendeki işletmelerin dahi karşılıklı olarak Rusya ve Türkiye’de iş yapmaları etkili oldu.

Irak hükümeti kurulmasına rağmen, ABD’nin Irak yönetimi üzerindeki fiili etkisi bilinmektedir. Çatışma ortamının bitmesi ve çatışma ortamı bittikten sonra, Irak’ın kalkınması için şimdiden ekonomik programların gündeme getirilmesine ihtiyaç vardır. Önemli uluslararası deneyime sahip Türk iş dünyası, bu deneyimini kardeş Irak halkının refahı için kullanmaktan mutluluk duyacaktır. Bu ekonomik ilişkiler sayesinde iki ülke halkı arasındaki ilişkiler daha da gelişecektir.

İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile Filistin Lideri Abbas’ın TOBB liderliğinde gerçekleştirilen ‘Barış İçin Sanayi Projesi’ne verdikleri açık destek, ekonomi temelli ilişkilerin bölge barışına sağlayabileceği katkıları ve Türk iş dünyasının bu süreçte oynayabileceği rolü işaret etmektedir.

Türkiye’nin ABD’ye İhracatı İrtifa Kaybediyor

Türkiye geçtiğimiz yıl toplam 85.5 milyar dolar ihracat gerçekleştirmiştir. Bunun 5.1 milyar doları ABD’ye yapılan ihracattır. Buna göre ABD’ye yapılan ihracatın toplamdaki payı yaklaşık yüzde 6 olarak gerçekleşmiştir. Bu yılın Ocak Eylül verilerine bakıldığında ise Türkiye’nin gerçekleştirdiği toplam 76.2 milyar dolarlık ihracatta ABD’ye yapılan ihracatın payı 3.1 milyar dolardır. Buna göre oransal olarak ABD’ye yapılan ihracatın oranı yüzde 4’e gerilemiştir.

Aşağıdaki tabloda da görüldüğü üzere 2001-2006 yılları arasında Türkiye’nin toplam ihracatı 2.7 katına çıkmışken bu oran ABD’ye yapılan ihracatta sadece 1.6 düzeyindedir.

TÜRKİYE’NİN İHRACATINDA ABD’NİN PAYI
ABD (bl$)    Toplam (bl$)    Pay (%)
2001    3,1    31,3    9,9
2002    3,4    36,1    9,4
2003    3,7    47,3    7,8
2004    4,8    63,2    7,6
2005    4,9    73,5    6,7
2006    5,1    85,5    5,9

Tekstil ve hazır giyim ihracatı içinde ABD’nin payı, genel ihracattaki payına paraleldir. Buna göre 2006 yılı içinde Türkiye’nin toplam hazır giyim tekstil ihracatının içinde ABD’ye yapılan ihracatın payı 1 milyar dolardır. Bu da yaklaşık yüzde 7 düzeyindedir.

NSB Projesinin Ürdün Ekonomisine Katkısı

Ürdün’de fiili olarak NSB’ler 1998 yılında faaliyete geçti.

Projenin amacı genel olarak hem bölge ülkelerinin kendi aralarında hem de bölge ülkelerinin ABD arasındaki ilişkilerin ekonomi yardımıyla geliştirilmesi olarak kabul edilebilir. Bu doğrultuda, en az yüzde 8 oranında İsrail girdisi kullanılarak Ürdün’deki NSB’lerde üretilmiş ürünler ABD’ye gümrüksüz ihraç edilebiliyor.

NSB’ler sayesinde, 1997 yılında Ürdün’den ABD’ye yapılan ihracat miktarı sadece 15 milyon dolar düzeyinde iken zaman içinde geometrik olarak arttı. 2006 yılı sonunda bu rakam 1.3 milyar dolara yükseldi. 50 binden fazla istihdam oluşturuldu.

NSB Projesinin Mısır Ekonomisine Katkısı

Mısır’da NSB projeleri fiili olarak 2005 yılında başladı.

Mısır’daki NSB’lerde yüzde 11.7 oranında İsrail girdisi kullanılarak üretilmiş ürünler ABD’ye gümrüksüz ihraç edilebiliyor.

Mısır’ın ABD’ye ihracatı 2004 yılında 1.3 milyar dolar düzeyindeydi. 2006 yılında bu rakam 2.4 milyar dolara yükseldi.

Geçtiğimiz yılsonu itibarıyla Mısır’daki NSB’lerde toplam 270 dolayında şirket faaliyet gösteriyordu. Bu işletmelerin yaklaşık yüzde 80’i tekstil hazır giyim sektöründe faaliyet gösteriyor.

Geçtiğimiz yıl NSB’lerden ABD’ye gerçekleştirilen tekstil ve hazırgiyim ihracatı 700 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Bu rakamın neredeyse sıfır düzeyinden başladığı dikkate alındığında gelişme çarpıcıdır.

Print Friendly, PDF & Email